İlk meme token olan DOGE, bir şaka olarak yaratıldı. Geliştiricisi projeyi ilerletmeyi amaçlamıyordu ve coin pompalanmaya başladığında açıkça üzülmüştü.
Bununla birlikte, 2020 ve 2021 yılları arasında DOGE'un Bitcoin karşısındaki fiyatı 15'ten 1.287 satoshiye kadar 85 kat arttı. Bu tür bir başarı, diğer kripto paraların çok azının övünebileceği bir şeydir. Bu durum, meme token konseptine kar amacı güdenlerin ilgisini çekti. Başlangıçta bir yenilik olarak başlayan şey, kripto ekonomisine beklenmedik unsurlar getiren tam teşekküllü bir endüstriye dönüştü.
Talebin Yeni Bir Sürücüsü
2013 yılında, o dönemdeki tek meme token olan DOGE'u satın almanın tek nedeni, kripto paraların ciddiyetini alaya alan benzersiz bir kültüre sahip bir topluluğa katılmaktı. Amacı olmayan DOGE, tam da kripto para fikrine karşı şüpheciliği ifade etmenin bir yolu olarak satın alındı.
Bu motivasyon bugün hala meme tokenları tanımlıyor. Onları satın almak, belirli bir fikre bağlılığı göstermenin bir yolu olabilir. Son dönemde dikkate değer bir örnek, United Healthcare'in CEO'su Brian Thompson'ın cinayetinde şüpheli olan Luigi Mangione'nin adını taşıyan LUIGI tokenıdır. İlk işlem gününde Raydium platformundaki LUIGI/SOL havuzunda fiyatı 626 kat arttı, işlem hacmi 107.6 milyon dolara ulaştı ve token sahipleri GeckoTerminal'e göre 26.800'e çıktı.
Geleneksel kripto projelerinde, ekipler genellikle teknik ve sosyal hedefleri ve çözmeyi amaçladıkları sorunları içeren yol haritaları oluştururlar. Ancak birçok meraklı, bir kripto para birimini satın almadan önce nadiren teknik belgeleri okur veya teknik ve ekonomik karmaşıklıkları anlar. Anlamama itirafı ciddiyetsizlik işareti olarak görülürdü.
Meme tokenlar bu yaklaşımı meşrulaştırdı. Onlar için talep tamamen topluluk ilgisi tarafından yönlendirilir. Eğer etkileşimli bir topluluk oluşturabilirseniz, alıcılar gelecektir. Meme tokenların yaygın kabulü sayesinde, artık kripto endüstrisinde temelleri anlamadan sadece hype'a dayalı varlık satın almak kabul edilebilir hale geldi. Sonuçta herkes bunu yapıyor.
Ön Madencilik Olmadan Kripto Paralar
Meme tokenlar tarafından bozulmuş başka bir kripto ilkesi de ön madencilik — geliştiricilere veya erken yatırımcılara kripto para ihracının bir kısmının tahsis edilmesidir.
- Ripple bu yaklaşımı benimseyen ilklerden biri oldu ve defterini başlatmadan önce tüm ihracını önceden madencilik yaptı ve çoğu coin hala Ripple Labs'ın kontrolü altında bulunuyor.
- Ethereum da ön madenciliğin dikkat çekici bir örneğidir. Başlangıcında, genesis blokta 8.903 adrese 72.009.995 ETH tahsis edildi. Bu varlık yoğunlaşması büyük sahiplerine blok doğrulama ve içerik üzerinde önemli etki sağlar çünkü kimse erken yatırımcıların elindeki miktarlarla karşılaştırılabilir miktarlara sahip değildir. Bugün yalnızca biraz daha fazla 120 milyon ETH var olduğu düşünüldüğünde, bu dengesizlik hala bir endişe noktasıdır.
Meme tokenların başlatılması için platformlar ön madenciliği tamamen reddetti. Bunun yerine, meme tokenların tam ihracı açık piyasada mevcut hale getirildi.
2024 sonlarından 2025 başlarına kadar bu yaklaşım DeSci ve AI ajanları gibi kripto endüstrisinin diğer segmentlerinde token başlatmalarını basitleştiren platformlar tarafından benimsendi.
Kripto kullanıcılarının giderek artan şekilde piyasada adil dağıtılan ve kimsenin ayrıcalıklı konumda olmadığı tokenları tercih edeceğine inanıyorum. Bu değişim, kripto paraların nasıl algılandığını ve benimsendiğini yeniden tanımlayabilir. Meme tokenlar bu eğilimin yolunu açtı.
Takip Edilmeyen Kripto Paralar
Meme tokenların beklenmedik bir kullanım alanı, AML (kara para aklamayı önleme) takibi ile ilişkilendirilmelerinin olmamasıdır.
Rabbit Swap'ta zaman zaman müşterinin kripto transferinin likidite sağlayıcımızdan AML kontrollerini tetiklediği durumlarla karşılaşıyoruz; bu durumda sağlayıcı işlemi reddedip fonları iade ediyor. Bu durum müşteri kriptosunu yasal olarak elde etmiş olsa bile daha önce şüpheli ellerden geçmişse bile meydana gelebilir. Bir kez işaretlendiğinde birçok sağlayıcı bunu kabul etmeyi reddeder.
İlginçtir ki, AML takipçileri tarafından meme tokenların işaretlendiğini hiç görmedik. Ödeme veya transfer yöntemi olarak ciddiye alınmadıkları için işlemler için en kolay kripto paralardan biridirler. Alice'in Bob'a sorunsuzca fon göndermek istemesi durumunda meme tokenları satın alabilir, Bob'a gönderebilir ve Bob da bunları satabilir. Volatilitesine karşı korunmak için sahipler meme tokenları açığa satabilirler. En popüler tokenlar için türevler büyük merkezi borsalarda bile işlem görmektedir. Tabii ki bunlar dYdX gibi merkeziyetsiz türev platformlarında da mevcuttur. Bu platformda herkes herhangi bir kripto para varlığı için sonsuz sözleşme ticareti başlatabilir, buna meme tokenlar da dahildir.
Temel İlkeler Geri Dönüyor
Meme tokenlar kripto alanına benzersiz özellikler tanıttı:
- Topluluk İfadesi: Meme tokenlarını satın almak ve elde tutmak belirli bir alt kültüre veya ideolojiye — hatta tartışmalı veya suçlu olanlara — bağlılığı temsil edebilir. Çoğu platformun aksine meme tokenlar bireylerin marjinal görüşlerini "iptal edilme" riski olmadan ifade edebilecekleri bir alan sağlarlar. Bu tokenların yüksek işlem hacimleri genellikle temsil ettikleri fikirler veya kültürel fenomenlere yaygın desteği yansıtır.
- Adil Dağıtım: Meme tokenlar ayrıcalıklı erişim olmaksızın piyasa bazlı adil dağıtımın mümkün olduğunu gösterirler.
- Sansür Direnci: Meme tokenlar gözetim veya müdahale olmadan eşler arası işlemleri kolaylaştırır.
Bu tanıdık geliyor mu? Gelmeli!
Bu ilkeler Bitcoin için başlangıçta ilan edilenlerle yankılanıyor:
- Bir zamanlar Bitcoin satın almak, yozlaşmış fiat finansal sistemine alternatif yaratabileceğimizi diğerlerinden önce fark eden insanların topluluğuna ait olmayı sembolize ediyordu.
- Bitcoin'de ön madencilik yoktu. Genesis bloktan gelen coinlerin transferi teknik olarak imkansızdır ve blok 1'den itibaren madencilik yapmak isteyen herkes bunu yapabilirdi — herkes eşit fırsatlara sahipti.
- İşlemlerin sansür direnci Bitcoin'in yaratıcısının birçok açıklamasında açıkça vurgulanmıştır.
Meme tokenlar yeni Bitcoin olabilir mi?
